Ne alaka demeyin 2 gündür Türk Telekom’da SAP TDMS projesi için, Metrobüs mü? Otobüs mü? Yoksa araba mı? diye düşünürken, konforundan dolayı arabayı seçtim.

Yaz tatili için 3 hedefim vardı. 1. Şirketin Web Sitesini güncelleme 2. Yeni iPhone uygulamasının tasarımını tamamlama 3. Yanıma aldığım 12 kitabı okumak 1. konuda bayağı bir ilerleme kaydettim ama henüz bitiremedim. 2. konyu açıp bakmadım bile. Sanırım bu ofiste yapılacak birşey Benim için en değerli olanı 3. konuyu ise büyük bir mutlulukla bugün tamamladım.…

“Zamanı zamanına benzemez ki… Gün olur, yanıma gelsen, azamın her biri ayrı ayrı yanmaya başlar. Sanki vücuduma ateşten bir gömlek giydirirler. Yanımdan gitsen, canım vücüdumdan çekilir, çekildiğini her zerrem ayrı ayrı hisseder. …Her tarafıma ayrı bir titreme gelir. Gönlüm yerinden kopacak da arkadan koşacak gibi olur. Gün olur, zihnimde, yolunda ölüp de seni başucumda ağlar…

Az önce bitirdim kitabı. 640 sayfa olmasına rağmen çok hızlı bir şekilde bitirme dürtüsü oluşturdu ilk 1-2 bölümden hemen sonra. Bu duyguyu en son 1997 yılında misafir kaldığım bir yerde, raflar arasında tozlu olarak bulup gece gündüz okuyarak bitirdiğim Monte Kristo Kontu’nda ve de Mücahit’in tasviyesi ile 2004lü yıllarda ele aldığım Matthew Pearl’ün Dante Klübü’nde…

“Büyük olmak, yanlış anlaşılmaktır”, Elvis Presley

Pariste bir Türk, Nasuh adında çok yer gezmiş ve görmüş bir genç Türk’ün, bir gazete adına yaptığı Paris gezisi sırasında, Paris ahalisinin derinlerine inip olaylara dahil olması ile yaşadığı maceraları anlatır. Kitapta önemli gördüğüm noktalar; 1.Catherine’in müzik ile ilgili yorumu: “müzika kendi müeddasini ehl-i hal olanlara anlatamayacakmis gibi tutmuslar, icine bir de siir ve edeb…