Yazar: hbilgen

Lor Peyniri ile Pastırma bir yazıda nasıl bir araya gelebilir? Bunun benim açımdan olan birleşimi, aslında çocukluk döneminde yaşadığım bir tramva ile açıklanabilir. Burada, bir baba’nın çaresizliğini, bir annenin yalvarışını ve bir sıpanın isyanını bulabilirsiniz. Aynı şekilde zıt olarak bir babanın gururu, annenin mutluluğu ve yine -ben- aynı sıpanın mutluluğunu bulacaksınız.

Mehmet Rauf, zamanında gerçekten farklı ve cesuz yazabilmiş bir Servet-i Fünun yazarı olarak dikkatimi çekmişti. Popüler olan Eylül romanı haricinde, Latin harfleri ile yazılı olarak bulabildiğim hemen tüm kitaplarını bularak okudum. Yazar, Zambak gibi romanlarında, o dönem yazarlarında görülmemiş bir cesaretle yazabildiğini kanıtlamıştır. Aşağıda, Eski Aşk Geceleri adlı öyküsünden aldığım notları paylaşıyorum: “İnsan ay ışığında…

Elif Şafak, Habertürk gazetesini haftasonları aldığımızda ara sıra okuduğum bir yazardı. Eşim Aşk adlı romanını okuyana kadar henüz kütüphanemize girmemişti. Kendime ettiğim vaad gereği ilk Türkçe romandan itibaren kronolojik olarak Türk Edebiyatı eserlerini okuma gayretimden dolayı (Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerini yarıladım) araya pek kitap almıyordum. Fakat, gerek Halid Ziya’nın ağır dili, gerekse Hüseyin Rahmi’nin detaylarla…

Yavuz Bingöl’ün kadife sesinden beğenerek dinlediğim türkü’nün hikayesini merak ederdim hep. Talip abi bilgi verdiyse de zaman aşımından parça parça hatırlıyordum hikayeyi. 2-3 farklı sitede gördüğüm hikaye şöyle imiş;

Dün akşam, sabah 7:30 da şirket yönetim toplantısı olmasına rağmen izlemek üzere başladığım Man on a Ledge adlı filmde, daha filmin başlarında hemen aklıma 1998 yapımı The Negotiator filmi geldi.

Uzun zamandır gidemediğimiz Ankara’ya, bir vesile olan ve her sene  İstanbul ve Ankara olarak 2 kez yapılan SAP Inside Track Topluluk Etkinliğine katılmaya karar vermiştim. Bu vesile ile uzun zamandır görüşemediğimiz bir aile dostumuzu da yeni evlerinde ziyaret etme fırsatı yakalamış olduk.